Aşağıda
paylaşacağım video herbirimizde farklı düşüncelere yol açacak
belki de.
Kimimiz
izlerken başrolde işe gitmek üzere hazırlanan adama biraz
özenecek, herkes ona hizmet ediyor diye niteleyecek, kimimiz eşya
figürü alan insanlara takılıp şaşıracak, kimimiz bu durumu
yaşam içinde hizmet edenler veya edilenler olarak algılayacak
...............
Filmde
İspanyol yapımcılar bu hizmet etme/edilme halini en komedisinden
en trajik haline varana kadar işlemişler.
Filmin
ilk sahnesi şöyle başlıyor : Saatin içinde smokinli bir adam
kollarını sahibinin zamanı görebilmesi için akrep ve yelkovan
olarak kullanıyor ve sabah zamanında kalkmasını sağlıyor.
Film
ilerledikçe ; Askılık kadınlar, masa görevi gören kadın ve
adam, trafik lambası adamlar, ayna tutan adam, asansör görevi
gören şişman adam ve taksi adamları görüyoruz.
Filmi
izlerken filmimizdeki esas adama mı özenirsiniz hizmet edilen
olarak, yoksa asansör veya saat görevi gören insanlara mı
üzülürsünüz ? Burada aklınıza farklı düşünceler gelebilir.
Hepimiz
hayatın içinde birilerine hizmet ederken, birilerinin de hizmetini
almıyormuyuz? Hergün ekmek aldığımız fırıncı, gittiğimiz
kuaför, trafik polisi ..........
Aslında
başka bir deyişle onlar da kendi işlerini yaptıkları alanlarında
kariyer yapmıyorlar mı?
Taksi
adamlar yok mudur, gerçek anlamda insanları bir yerden bir yere
götüren? Bunu metafor olarak düşünürsek; insanları tolere
eden, çabalayan, bir yerlere gelmesi için uğraşan veya onları
bir yerlere taşıyan. Böyle insanlar yok mu çevrenizde ?
Şirketlerde
de durum böyle, ofiste çay servisi yapan hanım,
müdürünün istediği tabloyu hazırlayan Finans Uzmanı, Genel
Müdüre verimlilik raporunu analiz ederek yorumlayan Finans Müdürü... Herkes bir yerlerde hizmet alırken, hizmet veriyor.
İşte
asıl filmin en düşündürücü ve trajik sahnesi...O herkesin
hizmetini alan kişi şirketine gider çanta ve ceketini bırakır
ve görevinin başına geçer sona dikkat.... İzlemenizi tavsiye
ederim.