.

7 Aralık 2016 Çarşamba

YOLO Dünyası için Geri Sayım Başladı!

haydar-colakoglu-yolo-uygulama

Ulaşımda En Pratik Yol O!  sloganı ile yola çıkan ve Uber’in karşılaştığı en güçlü rakip olan girişim YOLO için geri sayım başladı. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de yoğun ilgi gören şehir içi, konfor ve kaliteyi birleştiren yolculuklar sağlayan platformlara bir yenisi daha ekleniyor. Kısa süre içinde hayatımızda farklı bir yer edinmeyi hedefleyen girişimin adı YOLO.

YOLO, şehir içinde lüks segment araçlar ile şehir içi VIP taşımacılık hizmeti veren ve sektöre çok iddialı girerek diğer rakiplerine nazaran çok farklı iş modeli ve kazanç vaat eden bir mobil uygulama. Dünyada Uber modeli olarak bilinen mobil uygulamanın Türkiye versiyonu olarak planlanmış olan YOLO, uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda ortaya çıkmış.

YOLO’yu dünyadaki benzerlerinden farklı kılan en önemli özellik TR’de hukuksal altyapısının sağlamlığı ve farklı kazanç modelleri. YOLO, hem kullanıcılara, hem de iş ortaklarına sağladığı yeni nesil bir iş modeli ile kısa sürede yola çıkıyor.

haydar-colakoglu

YOLO, TEB Holding ve Çolakoğlu Grup Yönetim Kurulu Üyesi Haydar ÇOLAKOĞLU başkanlığındaki güçlü yatırımcı ve yönetim kadrosu ile de dikkat çekiyor. Yönetim kademesindeki 12 kişilik tecrübeli ekibin, 1 yıl süren çalışmaları sonucu ortaya çıkardıkları YOLO, şehir hayatına yeni bir soluk getirmeyi planlıyor. 

haydar-colakoglu-teb-genel-mudur

Ulaşımdaki zorlukları keyif ve konfor ile çok uygun koşullarda sunmayı hedefleyen ekip adına konuşan YOLO Yönetim Kurulu Başkanı Haydar ÇOLAKOĞLU şunları söyledi;

“Günümüzde temel ihtiyaçlarımızdan biri olan şehir içi konforlu seyahatin hızlı, güvenli ve ucuz olarak sağlanabilmesi başlangıç noktamızdı. Bununla birlikte, kayıt dışı kalan birçok seyahatin kayıt altına alınarak vergilendirilmesi, sektörde hukuksal altyapının sağlamlaştırılması yeni düzende yeni normallere alışan bizler için çok önemli. İşlerimize teknolojiyi en verimli şekilde entegre etmek hem kullanıcılarımıza hem de iş ortaklarımıza yüksek kazanç sağlayacaktır.

YOLO yüzde yüz yerli yapım bir uygulamadır. Amaçlarımızdan biriside bu iş modelini hızlı bir şekilde ülke dışında da kullanılan bir marka yapmaktır. YOLO’nun temel felsefesi bundan ibarettir. 

Kendi kurucularımızın sağladıkları desteklerin yanında, henüz başlangıç aşamasında iken Los Angeles merkezli bir yatırım şirketinden 16 milyon dolar değerleme ile bir kısım yatırım aldık. Kendileri ile yaptığımız çalışmalar sonucunda da “you only live once” baş harflerinden oluşan YOLO isminde karar kıldık. Bunun yanısıra Los Angeles, San Francisco, Londra ve Zürih merkezli yatırımcı grupları ile de görüşmelerimiz devam etmekte. Bu güç birliği platformu ile hem UBER gibi bir dünya devine rakip olacak, hem de Türkiye’den bir dünya markası çıkartabilmek için çalışacağız.

haydar-colakoglu-yolo-turkiye

Başlangıç gününde 300’ün üzerinde araç ile hizmet verecek olan YOLO ile kullanıcılar, tek tuş ile araç çağırabilecek, ulaşım ücretlerini kredi kartları ile ödeyebilecekler. Araçta unuttukları herhangi bir eşyanın güvende olduğunu bilecekler. Yıl sonu hedefimizde 1000’i aşkın araçla hizmet vermek var.

Bu uygulamaların yanısıra yolcularımızı çok özel kampanyalardan da faydalandıracağız. Farklılıklarımız, ilk günden bu ayrıcalıklar ile görülecek. Kasim ayında acilacak beta surumu ile İstanbul`un bazi seckin mekanlarinda yapilacak test surusleri ile hizmete baslayacak olan uygulama üzerinden özellikle tanıtım günlerimizde kayıt yaptıran yolcularımıza 15 Aralık - 4 Ocak tarihleri arasında ücretsiz ulaşım hakları, çeşitli promosyonlar sağlayacağız. Açılışa özel bu kampanya gibi birçok büyük kurumdan da kampanya desteği alan YOLO ile yolculuklarınızın standartları değişecek. YOLO’yu hepinize tavsiye ediyorum. YOLO dünyasına hoş geldiniz.”

GooglePlay ve AppStore dan indireceğiniz uygulama sayesinde YOLO dünyasında siz de yerinizi alın. Detaylı bilgi ve iletişim için www.yolo.com.tr adresinden YOLO’ ya ulaşabilir @yolo_turkiye Instagram adresinden de takip edebilirsiniz.

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.

2 Mart 2016 Çarşamba

Siz Nasıl Bir Patronsunuz?

Hayal ettiniz, hedefinizi belirlediniz, inancınızı yitirmediniz, çok çalıştınız ve işinizin patronu oldunuz. Peki sıra patron olmayı öğrenmeye geldiğinde aynı titizliği gösterdiğinize inanıyor musunuz? Durup bir düşündüyseniz okumaya devam edin. Kendinize soracağınız birkaç kritik soru ile hem kendiniz hem de çalışanlarınız için mutlu ve verimli bir iş ortamı sağlayabilirsiniz.

Çalışanlarınızı motive ediyor musunuz?
Motivasyon, iş hayatının her noktasında başarının ön koşuludur. Çalışanlarınızın enerjisini her koşulda üst seviyede tutmak için onların başarılarını takdir edin ve ödüllendirin.  

Onları ne kadar tanıyorsunuz?
Cevabınız sadece yaptıkları işin içeriğinden ibaret olmamalı. Çalışanlarınızı izleyerek onların yeteneklerini ve güçlü yönlerini öğrenin. Bu sayede hem onları yönlendirip sorumlulukları doğru şekilde bölüştürür hem de iş ortamınızdaki uyumu ve heyecanı yok etmemiş olursunuz.

Başarısızlık ve başarı kimin eseri?
Elde ettiğiniz başarıları kendinize, başarısızlıkların nedenini çalışanlarınıza yüklüyorsanız iş ortamınızda mutsuzluk, motivasyonsuzluk, güvensizlik ve isteksizliğin hakim olduğunu bilmelisiniz. Bu durumda, zaman içerisinde başarısızlık oranının artması kaçınılmaz olur.

İş dışında aktiviteler yaratıyor musunuz?
Çalışanlarınızla bir arada düzenleyeceğiniz aktiviteler, iş stresinin azaltılmasına ve ekibiniz arasındaki bağın güçlenmesine yardımcı olur. Ofis dışında birbiri ile hiç vakit geçirmeyen bir ekibiniz varsa, zaman içerisinde iletişim problemlerinin ortaya çıkmasına şaşırmayın. 

Çalışanlarınızın fikirlerini önemsiyor musunuz?
Unutmayın, haklı olan her zaman siz değilsiniz. İşinizde ne kadar yetkin olsanız da gözünüzden kaçan ayrıntılar ya da farklı bakış açıları hep olacaktır. Bunlara kulak tıkamadığınız sürece uyumlu, yeniliklere açık bir ekibe sahip olursunuz.

Onları ne kadar özgür bırakıyorsunuz?
Siz de sürekli etrafta dolaşan, kontrol delisi bir patronsanız çalışanlarınızın bundan hiç memnun görünmemesinin sebebi sandığınız gibi “kaytarma” isteği olmayabilir. Araştırmalara göre patronunu makul aralıklarla gören ve çalışırken özgür bırakılanların iş ortamındaki verimi ve başarısı daha yüksek. 

Ancak…

Bazen özgür ruhlu bir deha hayatınızın tatlı belası olabiliyor. Bir de onu uzaktan takip etmek zorundaysanız vay halinize. Verdiği bilgilere ikna olmak için gününüzün çok önemli bir kısmını onun mesajları, telefonları ve hatta Selfie’leri ile geçirmek zorunda kalabilirsiniz. Olmaz demeyin, bakın nasıl oluyor:

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.